|
|
|
|
 |
| çoban ali kimdir |
- Benim Kitabımda İnsan Satılmaz Hele Gel Gör Aney Ağrı Dağın Eteği Daye Naze Nazlı Yar Benim Ömrüm Lanet Olsun Vay Bahtı Karalım Ah Gönlüm Zor Gönlüm Dünyanın İşine gibi müzikleri piyasaya süren ilk halk müzigi sanatcılarımızdandır
- Site Yöneticimiz (GaRip caN) İsmail Güner'in Sanatçı Çoban Ali İle Yaptığı Söyleşi'yi Sizlere Sunuyoruz!!
 Halk müziği özümüz sözümüz, şuan ekmek yiyorsam Çoban Ali olarak, halk müziğinden ekmek yiyorum ve bunu inkar edemem diyor…. Aşkı, anlatmışım, hüzünü anlatmışım, gurbeti anlatmışım, duyguların akışıyla böyle nitelendiriyor, Sevgili Çoban Ali.
Çok hareketli performansıyla, gerek yurt içi gerek yurt dışında müzik konserleri dinletisi vermektedir. Şu sıralar izleyici ve dinleyicilerin karşısına, her Pazartesi günü Su TV’ de Çoban Ali Show programıyla çıkıyor… Kendisini Almanya “Can Düğün Salonu” konserinde, sitemizinde sponsoru Muzafer Yıldız’a bir an evel yanımıza yolcu etmesi üzere, telefonlaşıyoruz. FABF yöneticisi ve Almanya’da Mahmut Şahindal arkadaşlarla, sabaha karşı Yörem Türkü evinde, kisisel hayatı hakkında bir söyleşi gerçekleştirdik…
Evet, Çoban Ali’yi “Ağrı Dağın Eteği” eseri ile birçok insan tanıdı. Tanımayan arkadaşlarımız ve Nurhakdağı Net sitesi okur yazarları için, kendinizi tanıtır mısınız…?
- Ben öncelikle burdan, Nurhakdağı Net sitesine, ve bütün Nurhakdağı Net dinleyicilerine, okurlarına, tüm can dostlarımın yeni yıl başarılarının devamlı olmasını diliyorum… Çoban Ali kimdir? >>>> Çoban Ali, ben her zaman, TV, Radio ve konserlerde de söylüyorum; türkü’ye hayranım, Ağrı’ya kurbanım… Ben Ağrılıyım. On yıl çobanlık yaptım. Sonra İstanbul’a geldim. İstanbul’a geldikten sonrada, orada da müzik eğitimi alıyordum… Yazdığım bestelerle, 17 yıldır sahnelerdeyim ama; bir Albüm yaptım “Ağrı Dağın Eteği” söz müzik kendime ait… Albümdeki eserlerin on tanesi bana ait… Albümüm çıktığı zaman, insanlar gülüyorlardı bana… Çoban Ali hani Allah kuluna güler derlerya; Halk beni bağrına bastı. Gülen insanlarda bu sefer köşeye saklandılar… Biz bu adama güldük ama; bu adam “Ağrı Dağın Eteği” ile ortalığı kasıp kavurdu… İbrahim (Tatlıses) abiye verdim. Onun okuması, benim için büyük bir avantajdı… Tatlıses yıllardır bu alemde ve ona imparator diyorlar… Onun gibilerin okuması, Songül karlı, Sibel Pamuk, Ceylan’da “Ağ Gönlüm bende sana hayır yok” Hit yapan eserlerim oldu…. Nurhakdağı Net sitesinde senin gibi bir abiyle tanıştığım için; gurur duyuyorum…
- Tarzınızın ortaya çıkmasına hangi sanatçıların etkisi oldu sevgili Çoban Ali …? Özelikle dinlediğiniz, beğendiğiniz kendinize örnek aldığınız sanatçılar kimler…?
 Hiç bir zaman bir sanatçıya özenmedim… Neden özenmedim; on yıl çobanlık yaptığım için; Anadolu’yu yansıtıyorum… Mesela Albümüm çok farklı, mesela; gurbet var, hasret var, ayrılık var, yani bir mutfakta bir melemen yapacaksın; yumurta var ama; yağ yok, biber yok, işte bunların olması gerekiyor… Bunlar olduğu zamanda millet diyorki of ne güzel melemen… İşte bende onların mutfağından gelmeyim… Söz müzikleri öylece yazıyorum. Albümüm çok farklı! Halk müziği… Aşkı, anlatmışım, hüzünü anlatmışım, gurbeti anlatmışım… mesela bir “Ağrı dağın Eteği” bütün sevda çekenlere, cano cano…. Halk müziği özümüz sözümüz, şuan ekmek yiyorsam Çoban Ali olarak, halk müziğinden ekmek yiyorum. Bunu inkar edemem yani….- Çoban Ali kendisini hangi söylediği ezgilerde buluyor…?
- Bir çok köyümün daha yolları bile yok… On yıldır yağmur, çamur altında çobanlık yapmışım… Yokluğun varlığın ne olduğunu çok iyi biliyorum… O nedenle, Çoban Ali eğer bu Albümde bir korsan hariç; 300 bin satmışsam, gerçekten benim mütevaziliğim. Ben buraya konsere geldim… Halkın içine girdim birer birer merhaba dedim… Onları öptüm sevdim. Çünkü; benim arkamda televole, paparazi yok! Benim sahibim bu güzel halkımız onlara sıcak yaklaşacaksın… Anam her zaman bana der oğlum işte; sürüden ayrılma sürüden ayrılırsan seni kurt yer… O yüzden halkımın içinde ayrılmam… Doğru insanlarla kalk otur ve özünü yitirme diyor… Güzel Anadolu ezgilerini yazmaya devam et… Tarihimizi yansıt, çok yokluklar çekmişiz. Çok emekler vermişiz. Çok insanlarımız mücadele vermiş. Çok insanlarımız bu mücadelelerde; bir Türkü’yü halka sevdirene kadar, ipe gitmiştir. Zindanlara giren çok oldu… Biz de onların yolunu takip ediyoruz… Köyümüzü sazımızı, sözümüzü, yani tezek’in içinde çıkmışız… Yani köyümüzün; yağmuru çamuru, tezek kokusu, ne bilim bir Kekik kokusu, Buğdayın sümbülün lalesi… Çobanlıktan ziyade; köylü olarak kaldım. Bu özeliğimi yitirmek istemiyorum…
- Bu son yıllarda sanatçı belirleme yarışmaları düzenlendi. Sizde bu tür yarışmalara katıldınız mı, daha önce…? Bu tür yarışmalara katılanları nasıl değerlendiriyorsunuz…?
 Ben bu yarışmalara hiç katılmadığım için; zaten Altın Altındır yani. On sene yerin altında kalsın bulduğun zaman daha da değer kazanıyor… Eğer bir insanda güzel bir ses veya yetenek varsa; birşeyler üretebiliyorsa, mutlaka ona birisi sahip çıkar… Ben Türkü’ye emek veriyorum. Bu kadar ses yarışmaları düzenleniyor, şu anda soruyorum size nerdeler hani? Bir gecede balon gibi şişipte sönen sanatçıya, ben sanatçı demiyorum yani… Unkapanında, yük taşıdığım günler oldu. Bulaşık yıkadığım günler oldu. Pas pas çektiğim günler oldu… Avrup'da bir milyon sıkıştırdım, otobüsde pazarlık yapıyorum. 500 bin Lira verim, 500 bin Lira diyorum işte, Unkapanında dönüşte, yol param yok diyorum. Bir çoğu indiriyor aşağı! Boyuma posuma bakmadan bir çoğu bin diyor… O yüzden, yani 150 bin Liralık Simit için, pazarlık yapıyorum. 100 bin Liram var diyorum, adam diyor dalgamı geçiyorsun… O yüzden ben tırnaklarımla kazıyarak, yani cefasını çekmeden, sefasını süremiyorsun…- Peki size herhangi bir TV’de rol alma teklifi geldi mi size sinema dünyasında…? Ya da böyle bir projeniz olacak mı…?
 Yani birçok dizi teklifleri geldi… Ama benim Anadolumun özünü yansıtmayan bir dizi olduğu zaman; bilsemki bir “Ağrı Dağı” ödül alacak ben asla girmem… n gidipte Mankenlerle sarmaş dolaş oynuyamam yani! Sen Çoban Alisin Anadolunun ezgilerinin bir rolü olacak ki ben kavalımla; Anadolunun öz kültürünü yansıtacak bir film olacak ki ben rol alayım… Onun dışında sekiz dokuz televiziyonda teklif geldi, işte şöyle oynuyacaksın, şu sevgilin olacak, ben bu tür rollerde yokum dedim…- Size ait çekitiğiniz klip var mı …?
- Var. “Ağrı Dağın Eteği” var. “Benim kitabımda insan satılmaz” var. Birde “Lanet Olsun” diye bir eserim var. Şuanda üç tane klibim dönüyor… Artık her Pazartesi’de Allah nasip ederse; SU TV’de Avrupa saati 22.00’de iki saat canlı Çoban Ali SHOW programı yapacağım… Tabi bunun dışında Radio 94.3 te Perşembe günleri Radio programları yapıyorum… Böyle telefonlar kitleniyor mesajlarla… Her şeyden önce doğallık çok önemli…
- Peki sevgili Çoban Ali Müzikte kalite oluşturmanın yol yöntemleri nelerdir sizce…?
- Doğru şeyler yazarsan, halka iyi örnek olursan, bence kalitede ortada oluşur. En son ben birkaç popçuyla hazırlanan programa çıkmadım. Onlara sanatçı sıfatına yakıştırmıyorum yani, onlara kılıbık diyorum… Adam gibi bir şeyler üreteceksin ve öyle toplumun karşısına çıkacaksın…
- Son dönemlerde Kürtçe müziğin yaygınlaşmasında bir artış olduğu göze çarpıyor. Kürtçe müziği hak ettiği seviyede sunuluyormu sizce…?
- Kürtçe müziğin tam olması gerektiği seviyede değil yani… Eskiye nazaran biraz iyidir. Kürtçe bir Albüm yaptığın zaman Tv’lere çıkma şansın olmuyor… Kürtçe sayısızca sanatçı ve Albüm var ama; tabi kalite çok önemli burda.
- Sizin kürtçe Albümünüz var mı peki…?
- Şu anda yok. Ama, Albümümde iki Kürtçe eserim var… Biri “Aye” biride “Naze” iki türküm var… Çünkü ben Anadolu müziğini inkar etmiyorum… Orda ekmek yiyorum… Her Albümümde iki üç eser koymak istiyorum… Anadolu çocuğuyum benim ana dilimdir…
- Çoban Ali müzik dünyasında ilerliyor. Peki müzikteki hedefiniz ne…?
- Her zaman ben şunu diyorum; bir gecelik olmak istemiyorum… Kalıcı olmak istiyorum… Kalıcı olmak için de, temeli sağlam bir üretimin olması lazım diyorum… Şu ana Kadar, 20 televiziyon kanalı çağırmışsa, kendileri çağırmıştır. Ben kendi gitmemişim yani… Ama, Pir Sultan nasıl herzaman gönüllerde anılmışsa, ben Çoban Ali olarakta, gönüllerde kalmak istiyorum… Gönüllerde kalıcı olmak önemlidir. Onun için Pir Sultan gönüllerde kalıcı olmuştur ve her zaman anlıyor gönüllerde…
|
|
|
|
